Musikide
––––•(-•Musikide•-)•––––
Âlemlerin Rabbi Allah'a (cc) hamd, O'nun Rasûlü, sevgilisi, kâinâtı O'nun aşkına yarattığı, varlık sebebimiz, sevgililer sevgilisi, güzeller güzeli, biricik önderimiz, Efendimiz (sav) hazretlerine sonsuz salât ü selâmlar eder, şefâatini dileriz.
Asr-ı saâdetten itibâren yayılmaya başlayan İslam, ulaştığı yerlerin kültürleriyle mezc olarak, edebiyattan mûsikîye, hüsn-i hattan mîmârîye bütün sanatlarda medeniyet oluşturmuştur.
Aslında bu sanatların hepsi Allah ve Efendimiz (sav)'in aşkıyla gelişme göstermiş, bu sayede ölümsüz eserler meydana gelmiştir.
Kur'ân-ı Kerim'deki "Allah ve melekleri peygambere salât ederler. Ey îmân edenler, siz de ona teslimiyetle salât ve selâm ediniz." buyruğu ve bu mânâda başka âyet-i kerîmeler Efendimizin aşkıyla bir çok sanat alanında sayısız eserlerin meydana getirilmesine sebep olmuştur.
İslam Mûsikîsi de bu vesileyle gelişme göstermiştir. Efendimizin "Kur'ân'ı seslerinizle süsleyiniz." buyruğu ve ezanı sesi güzel olan Hz. Bilâl'e okutması, mûsikî ilminin gelişmesine, bir çok formlar ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Efendimizin çeşitli vesilelerle mûsikîyi teşvik ettiğini, kendisi hakkında söylenen kasîde, gazel, şiirler veya ilâhîleri ve bunları icrâ edenleri taltif ettiğini de biliyoruz. Bunların en bilinen örnekleri Mekke'den Medîne'ye hicreti esnasında Medîneli hanımların Efendimizi karşılamak için ellerinde deflerle söyledikleri "Talea'l bedru aleynâ" adlı ilâhî ve Kâ'b bin Züheyr'in yazdığı "Kasîde-i Bürde"dir ki Efendimiz onu taltif için hırkasını çıkarıp vermiş ve bu şiire "Kasîde-i Bürde" "Hırka Kasîdesi" denilmiştir. Onun sevgisini ifade etmede yetersiz kalınacağı düşüncesi gayretleri artırmış ve ölümsüz eserler meydana gelmiştir.
Diğer sanatlarla birlikte İslam Mûsikîsi en gelişmiş çağını Osmanlı Medeniyeti'nde bulmuştur. Dolayısıyla bu mûsikînin Efendimiz (sav)'i konu edinmiş formları, İslam Edebiyatının Efendimiz (sav)'den bahseden en nâdide eserlerinin, formların özelliklerine göre toplu veya tek icrâcı tarafından icrâ edilmesiyle asırlarca Rasûlullah aşkını kat kat artıran bir unsur olmuştur. Osmanlı coğrafyasının geniş olması hasebiyle Osmanlı Kültüründen etkilenen diğer İslam ülkelerinde de çok mühim eserler yapılmış bilhassa Mısır'da çok önemli icrâcılar gelmiş ve unutulmaz eserler vermişlerdir.
Sitemizin bu bölümünde konusu Hz. Peygamber Efendimiz olan dînî mûsikî formlarından eski ve yeni icrâ örnekleri ve bu formlar hakkında mâlûmât, hattâ mûsikî formu olarak dîni nitelikli olmayan (tekke ve câmî dışında icrâ edilen) fakat mânâ itibâriyle Efendimizden bahsettiği anlaşılan formlardan, ayrıca halk (folklorik) mûsikîsinde icrâ edilmiş Efendimizi konu edinen eserlerden örnekleri bulacaksınız. Arşiv bölümünde Hakk'ın rahmetine kavuşmuş büyük icrâcılardan örnekler ve hayatları hakkında kısa mâlûmât bulunacak.